18 Eylül 2024 Çarşamba

HEY YUGO!

Dünyada en çok sempati duyduğum otomobil markalarının başında Yugo geliyor. Zira Yugo sadece bir otomobil değil eski Yugoslavya'nın günümüze ulaşan nadir simgelerinden biri. Yani bu otomobili özel kılan marka modellerinin ucuz olması veya performans özellikleri değil. Adını aldığı ülke artık var olmasa da Yugo'nun klasikleşen modelleriyle özellikle Balkan ülkelerinde hala karşılaşmanız mümkün. 

Üsküp / Ağustos 2024


Bu hikaye Zastava fabrikası ile başlıyor. 1853 yılında kurulan şirket ilk olarak silah üretimi gerçekleştiriyor. Şirket 1930'ların sonuna gelindiğinde ise Yugoslavya ordusu için Amerikan Ford'un tasarımına sahip kamyon üretimine geçiş yapıyor. Zastava 2. Dünya Savaşı'nın ardından Amerikan Willys-Overland lisansı ile Jeep üretimi yapıyor. İlerleyen yıllarda ise ülkenin kalkınma hamlesi kapsamında otomotiv sektörüne ağırlık vermeye başlıyor.

Otomotiv sektöründe rekabet edebilmek için de Avrupalı üreticilerle ortaklık stratejisi kurulmasına karar veriliyor. Zastava bu kapsamda 1954 yılında Fiat ile anlaşma yapıyor. Ancak Yugoslavya halkının o dönemlerdeki alım gücü ve ülke ekonomisinin genel durumu göz önünde bulundurularak minimalist tasarımlı Fiat 600 modelinin üretimine ağırlık veriliyor. 

1973 yılındaki Petrol Krizi'nde Yugoslavya'da benzin fiyatlarının dört kat yükselmesi nedeniyle Zastava bu kez düşük yakıt tüketen yeni bir model geliştirmeye hazırlanıyor. Şirket kendi tasarladığı bir otomobili piyasaya sürmeye karar veriyor ve bu kapsamda Zastava 102 modeli üretiliyor. Ardından Fiat ile yeni bir motor tedarik anlaşması yapılması sonucunda da "Yugo 45" adlı yepyeni bir model üretiliyor ve bu model ilk olarak 1980 yılında Belgrad Otomobil Fuarı'nda görücüye çıkarılıyor.

Zasvata firması Yugo modelleri ile Batı Avrupa pazarlarına girmeyi hedefliyor. Yugo 1983 yılında İngiltere'de satışa çıkarılıyor. Ucuz fiyatlı olması nedeniyle kısa sürede yoğun talep görüyor ve pazar payını yükseltiyor. Otomobil piyasasında rekabeti sürdürebilmek adına "Yugo 55" modeli daha modern tasarımlı iç dizayn ve daha düşük yakıt tüketen motoru ile tüketicilerin beğenisine sunuluyor. 




Yugo'nun satışlarının artmasıyla Zastava şirketi ihracat için yeni pazarlara yönelmeye başlıyor. Amerikalı girişimci Malcom Bricklyn'e ait şirketin 1960'lı yıllardaki girişimiyle Yugo Amerikan pazarına ayak basıyor. Bricklyn'in düşük yakıt tüketimi ve ucuz maliyetli araç bakımını ön plana çıkaran pazarlama stratejisi ile Yugo Amerika'yı, Amerikan halkı da Yugo'yu keşfediyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) ön siparişle satışlarına başlanan Yugo adeta talep patlaması yaşıyor. Çünkü bu otomobil sadece 3.990 Amerikan Doları'na satışa sunuluyor. Bricklyn sonraki yıllarda yaşanan olumsuz geri dönüşler nedeniyle kendi imajını korumak adına Zastava fabrikasına özel olarak seçilen kendi işçilerini dahi gönderiyor. 1986 yılına gelindiğinde Yugo Amerikan pazarında 37 bin adetlik satışa ulaşmayı başarıyor. 1988 yılında 50 bin satış adedine ulaşılmış olsa da Yugo'nun güvenlik ve dayanıklılık konusunda çok düşük performans sergilemesi nedeniyle aracın imajı iyice negatif yönde dönüşüme uğruyor. ABD'de Yugo satışları 80'lerin sonunda bir hayli düşüyor. Ancak tüm bunlara rağmen Zastava farklı ülkelere yönelik Yugo ihracatını artırmayı sürdürmeyi başarıyor. 

Yugo, Amerikan pazarında otomobillerin arıza vermesi ve hatalı motor üretimi nedeniyle "Dünyanın En Tehlikeli Otomobili" seçiliyor.

1990 yılında Fiat Tipo örnek alınarak "Yugo Sana" adlı yeni bir model piyasaya sürülüyor. Ancak bu süreçte Avrupa'da komünist rejimlerin birer birer yıkılmaya başlaması nedeniyle Yugoslavya için de alarm zilleri çalmaya başlıyor.  Yugoslavya ekonomisindeki geri gidiş Yugo otomobillerinin geleceğini olumsuz yönde etkiliyor. Josef Broz Tito'nun "Elimde kristal bir küre tutuyorum" diye tanımladığı ülkede onun ölümü sonrasında başlayan iç çatışmalar ve ambargolar nedeniyle de Zastava Yugo'larına olan talep adeta dip yapıyor. Zastava şirketi tüm zorluklara ve Avrupalı bayilerin Yugo'ları ellerinden çıkarmak için zararına satış yapmalarına rağmen hem otomobil hem de geleneksel silah teknolojilerini üretmeyi sürdürüyor. 




1999 yılında Kosova Savaşı sırasında, Yugo'ların üretildiği Zastava fabrikası NATO tarafından stratejik silah üretimi yapıldığı ve Sırbistan'a silah tedarik edildiği gerekçesiyle bombalanıyor.

Yugo tüm kötü imajına rağmen birçok Hollywood yapımında kendisine yer bulmayı başarmış bir otomobil...

Bombardıman sonucu fabrikanın otomobil üretilen kısmı ağır yıkıma uğruyor. Yugoslavya'nın dağılmasının ardından Yugo üretimi Sırbistan sınırları içerisinde devam ediyor. Ancak pazar payını büyük ölçüde yitiren Yugo için elektrikli motor teknolojisi dahi geliştirilse de demode tasarımın sürdürülmesi işleri daha da içinden çıkılmaz bir hale sokuyor. Zastava 2005 yılında yeniden ayağa kalkabilmek için geleneksel ortağı Fiat ile yeni bir ortaklık kuruyor. Ancak rakipleri ile rekabette yenik düşen Zastava şirketi 2008 yılında iflas ederek faaliyetlerine son veriyor.

Ohrid / Ağustos 2024


"Yugo 45" toplamda 800 bin adetlik satış rakamına ulaşıyor. Yugoslavya halkının milli otomobili ve aynı zamanda Yugoslavya'nın simgesi olan Yugo otomobilleri ironik bir biçimde Yugoslavya'dan daha uzun ömürlü olmayı başarıyor. Bugün dahi pek çok Balkan ülkesinde Yugo otomobillerini caddelerde görmeniz mümkün. "Yugo-nostalji/ Yugostalji" gibi terimlerle nitelendirilen ve Yugoslavya'nın günümüzdeki Balkan ülkelerinin halklarında uyandırdığı olumlu sayılabilecek hem psikolojik hem de kültürel anlamdaki fenomen sembollerin başında bugün her biri klasikleşmiş Yugo modelleri geliyor.

Metallica'nın "The Day That Never Comes"'ın klibinde de bir Yugo kullanılıyor. Daha doğrusu motorunun çalışması için itiliyor. :) 

"...Born to push you'round
Better just stay down..."





Teşekkürler Dünya!



Kaynak : 

https://www.cnnturk.com/otomobil/yugo-rafa-kalkti-25-08-2014?page=12

https://en.wikipedia.org/wiki/Yugo-nostalgia

https://twitter.com/tojetoturska/status/776782235647275009

https://www.koha.net/tr/auto/202875/vetura-yugo-ka-mbetur-si-me-e-keqja-ne-histori

https://www.youtube.com/watch?v=d4ptM10pLoc

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KUMLUCA'DA BİR HAFTA SONU KAMPI: ARIKAYASI ŞELALESİ SU YÜRÜYÜŞÜ

Önce bir yağmur damlası düştü. Sonra ikincisi... Sonra bir baykuş öttü. Gecenin tam üçüydü ya da ikisiydi... Zamanın akışı o anlarda belli b...