Freiburg’u anlatmaya nereden başlasam bilemiyorum çünkü bu şehir sadece güzelliğiyle değil, vizyonuyla da etkiliyor insanı. Yazıya bu şekilde başlamamın sebebi şu: Freiburg hem geleceği planlayan hem de bugünü yaşayan bir şehir. “Yeşil şehir” denince Avrupa’da ilk akla gelen yerlerden biri olmasının nedeni de bu aslında...
Aybars Dağ
1970'li
yıllarda, daha dünya iklim krizi gibi kavramları tartışmazken, Freiburg nükleer
enerjiye karşı çıkarak çevreci politikalar geliştiren öncü bir şehir olmuş.
Bugün ise kendi enerji stratejisini oluşturan, karbon ayak izini azaltmak için
sistematik çalışan bir şehir olarak biliniyor. Güneş panelleriyle kaplı
çatılar, doğayla barışık yapılar ve halkın bu sürece aktif katılımı, Freiburg’u
örnek bir şehir haline getiriyor. Güneş panellerinin etkili kullanılmasından
dolayı “Solar City” olarak da anılıyor.
Bächle’ler: Şehrin Su Fısıltıları
Freiburg
sokaklarında yürürken, kaldırım kenarlarında nazikçe akan küçük su kanallarına
rastlıyorsunuz. Bunlara “Bächle” deniyor ve bu sevimli kanallar şehrin
sembollerinden biri. Tarihleri Orta Çağ’a, 13. yüzyıla kadar uzanıyor. İlk
olarak içme suyu sağlamak, yangınlara karşı önlem almak ve atık suyu taşımak
amacıyla yapılmışlar.
Ve bir şehir efsanesi:
“Bächle’ye
yanlışlıkla basarsan bir Freiburg’lu ile evlenirsin!”
Bu yüzden dikkatli yürümekte fayda var ama belki de kaderin Freiburg’la
kesişir, kim bilir?
Şehirde
1200’lü yıllardan kalma iki şehir kapısı bulunuyor. Eskiden ticaret yollarını
kontrol etmek için inşa edilmişler. Bugünse, geçmişin izlerini taşıyan kültürel
mirasın birer parçası olarak hâlâ ayaktalar. Özellikle bir tanesinin altına
McDonald’s yerleşmiş olması oldukça ironik ve düşündürücü: Eskiyle yeninin
çarpıcı bir karşılaşması.
Mimari Bütünlük: Modern ve Tarihin Dansı
Freiburg’un
mimarisi gerçekten etkileyici. Şehirde modern ile tarih iç içe geçmiş. Bazı
binaların inşası 1300’lü yıllara dayanıyor ve hâlâ sapasağlam ayaktalar. Bu da
bakım, koruma ve değer verme konusundaki hassasiyeti gösteriyor. Her sokakta,
her cephede bir ayrıntı saklı gibi.
En çok dikkatimi çeken şeylerden biri de şehirdeki işletmelerin estetik görüntüye verdiği önemdi. Kapı önlerindeki taş işlemeler, semboller, ahşap süslemeler… Her biri bir öykü anlatıyor gibiydi. Bu estetik anlayış, şehirde görsel bir bütünlük yaratıyor ve gezdikçe insanın ruhunu besliyor.
Kanallar ve Huzur
Şehrin içinden geçen küçük kanallar, mimariyle birleşince ortaya tam anlamıyla bir huzur tablosu çıkıyor. Yürürken kendinizi dinliyorsunuz, suyun sesiyle içiniz rahatlıyor. Freiburg gerçekten de sadece gözünüzü değil, kalbinizi de doyuruyor.
Freiburg Münster: Zamanın İçinde Yükselen Katedral
Şehirde
birçok dini yapı var ama bizim tercihimiz Freiburg Katedrali oldu. Katedralin
inşasına 1200’lerde başlanmış ve tamamlanması yaklaşık 300 yıl sürmüş. Devasa
taş duvarları ve heybetiyle oldukça etkileyici bir yapı. Klasik Avrupa
tarzında, büyük bir meydanın ortasına konumlandırılmış ve şehrin kalbinde
dimdik duruyor.

Museum Natur und Mensch: Doğa ile İnsan Arasındaki Köprü
Freiburg’daki
müzeler arasında benim favorim kesinlikle Doğa ve İnsan Müzesi (Museum Natur
und Mensch) oldu. Çocuklarla birlikte gidilebilecek, oldukça interaktif bir
müze. Fosiller, mineraller, böcek koleksiyonları, hayvan örnekleri… Her bölüm
ayrı bir dünya. Eğer Freiburg’a gelirseniz bu müzeyi kesinlikle ajandanıza
alın.
Freiburg Üniversitesi: Bilimin Kalesi
Freiburg
Üniversitesi, Almanya’nın en eski beşinci üniversitesi ve Avrupa’nın önde gelen
araştırma kurumlarından biri. Üniversiteyi ve özellikle üniversite
kütüphanesini ziyaret etme fırsatım oldu. Modern tasarımı ve işlevselliğiyle
beni çok etkiledi. Bilim ve mimari burada iç içe geçmiş gibi.
Tiyatro Binası: Kültürel
Zenginliğin Merkezi
Freiburg
Tiyatrosu (Theater Freiburg), şehrin kültürel yaşamının en önemli noktalarından
biri. Tiyatro binası hem dış mimarisiyle hem de iç sahne yapısıyla göz alıcı.
Opera, tiyatro ve dans gibi birçok sanat dalına ev sahipliği yapıyor.
Hausbrauerei Feierling: Lezzetin ve Atmosferin Adresi
Son
olarak, yemek için önerim kesinlikle Hausbrauerei Feierling olacak. Burası
kendi birasını kendi üreten bir mekan ve biraları gerçekten çok lezzetli. Biz
biraz erken bir saatte gittik ama buna rağmen kalabalıktı. Atmosfer oldukça
etkileyiciydi, buna rağmen fiyatlar gayet makuldü. Almanya mutfağını
deneyimlemek isteyenler için harika bir yer.
Freiburg
benim için sadece güzel bir şehir değil, düşünülerek yaşanan bir yerin nasıl
olabileceğini gösteren bir örnek oldu. Güneş enerjisi, tarihi yapıların
korunması, estetik bütünlük, doğaya saygı, kültüre verilen önem… Hepsi bir
arada.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder