Ukrayna etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ukrayna etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Haziran 2024 Cumartesi

BİR GÜRCİSTAN RÜYASI : TİFLİS

 

Gürcistan tarihi, coğrafi ve kültürel zenginlikleriyle son yılların en popüler ve alternatif turizm destinasyonlarından biri haline geldi. Ülkenin kalbi konumundaki binlerce yıllık tarihi yapılarıyla ünlü Başkent Tiflis ise başlı başına bir kültür mozaiği…


Gürcistan Parlamentosu
Parlamento Binası
 

Gürcistan yaklaşık dört milyonluk nüfusuyla oldukça küçük bir ülke gibi görünse de eski krallık dönemlerinden günümüzdeki Gürcistan Cumhuriyeti'ne dek uzanan  büyük bir tarihi geçmişe ev sahipliği yapıyor. Bu ülke son yıllarda bir taraftan ABD ve AB diğer taraftan Rusya'nın çekiştirip durduğu, siyasi tansiyonun yükselerek zaman zaman Başkentteki Özgürlük Meydanı’na taştığı zorlu süreçlerden geçti. Savaşlar, işgaller ve istilalarla tahribata uğrasa da Tiflis her defasında kendi küllerinden doğmayı başarmış bir şehir


Tiflis Barış Köprüsü
BARIŞ KÖPRÜSÜ

Gürcistan'a vizesiz ve pasaportsuz sadece yeni çipli TC kimlik kartınızla seyahat edebiliyorsunuz. Tiflis’i adımlamaya başladığınızda dikkatinizi çekecek belki de ilk şey caddelerde yaya geçidinin olmaması. Yaya kaldırımları altgeçitlerle birbirlerine bağlanıyor. Şehir adeta size ‘Aceleciliği geldiğin yerde bırak; beni yavaş yavaş adım adım dolaş” diye fısıldıyor.

 



Tiflis'te İki Gün

Tiflis Metekhi Kilisesi
Mektekhi Kilisesi

Bir yandan tarihi Kura Nehri kenarında uçurumlarla ayrılan kayanın üzerindeki Metekhi Kilisesi’nin taşlarında 4. yüzyıla dokunurken, diğer yandan şehre hakim bir başka tepe üzerine kurulu dünyanın en büyük dini yapılarından biri olan Sameba Katedrali’nde yakın döneme ait en ihtişamlı dini mimarinin görkemli atmosferine tanıklık ediyorsunuz. Buraları ziyaret etmeniz için katı kurallar koyulmamış. Sizden istedikleri sadece ibadet edenler içerideyken saygılı davranmak ve kıyafetlerinize dikkat etmek. Savaş ve çatışmalarla örülü tarihe sahip Kafkas coğrafyasının en çok özlemini çektiği şey hala “Barış”. Bu yüzden Tiflis’teki Barış Köprüsü’nün sembolik önemi çok büyük. Orijinal bir mimariye sahip köprü İtalyan mimar Michel De Lucchi tarafından tasarlanmış. Modern mimarinin eşsiz örneklerinden biri olan köprü turistlerin ilk uğrak noktalarından biri. Özellikle gece ışıklandırması görülmeye değer. Kentin kurucusu Kral Vahtang Gorgasali'nin ata binmiş heybetli heykeli tam karşısındaki Narikala Kalesi’ni selamlıyor. Kaleye çıkmak için bindiğimiz teleferik Eski Tiflis’i ve Kura Nehri kıyılarını eşsiz manzarası eşliğinde adeta ayaklarınızın altına seriyor. Narikala Kalesi yüzyıllarca bu kadim kenti savunmak ve gözlem için kullanılmış. Savaşlar ve depremler nedeniyle bir kısmı tahribata uğramış olsa da Gürcüler için önemi çok büyük. Turistler bu kaleye uğramadan dönmüyor. 

Gürcistan'ın Annesi: Kartlis Deda

Tiflis Kartlis Deda Heykeli
Kartlis Deda Heykeli

Hemen ilerisinde ise ‘Gürcistan’ın Annesi’ Kartlis Deda yükseliyor.     Tiflis'in kuruluşunun 1500. yıldönümünde dikilen bu heykel 20 metre   yüksekliğinde. Heykelin bir elinde, dost olarak gelenlere şarap sunmak için büyük bir kâse; diğer elinde ise düşman olarak gelenlere karşı kullanmak üzere bir kılıç bulunuyor. Şarap demişken üzümden bahsetmemek olmaz. Üzüm bağları bu ülkenin can damarları. Gürcistan topraklarında binlerce yıldır üzüm yetiştiriciliği ve şarap üretimi aralıksız sürüyor. Gürcü alfabesindeki harfleri üzüm salkımlarını andıran şekillere benzetmemiz tesadüf olmasa gerek. Kale gezisinden sonra binlerce farklı bitki türüne ev sahipliği yapan Botanik Bahçesi’nde biraz yürüyüp solunmak ve aynı bahçede bulunan 42 metre yükseklikten akan şelalenin sesini dinlemek sizi şehirden uzak bambaşka bir yere gelmişsiniz gibi mutlu hissettiriyor. Botanik Bahçesi'nden çıkıp Eski Tiflis'in şiir gibi sokaklarında  yürürken başka hiçbir yerde bulamayacağınız şaraplı dondurmalardan tatmadan da olmaz.  

 



Kartlis Deda heykelinin fotoğrafını çekebilmek için doğru açıyı bulmalısınız. Çünkü elektrik kabloları gökyüzünü örümcek ağı gibi işgal etmiş durumda. Gürcülerin özellikle turistik bölgelerde altyapı yatırımlarını artırmaları gerekiyor.


Tiflis Kameba Katedrali
Sameba Katedrali


 

Cuma Mescidi

Cuma Mescidi

Tiflis için kültür mozaği bir şehir diyebiliriz. Şehir hala Perslerin, Emevilerin Selçukluların, Bizansın, Osmanlıların ve Rusların izlerini taşıyor. İslamiyet Gürcistan’a 7. Yüzyılda Araplar tarafından getirilmiş.  1578’de III. Murad döneminde Tiflis’in Osmanlı hakimiyetine girmesi ile şehirde Müslüman nüfus bir hayli artmış. Sovyet döneminde ise Müslüman nüfus büyük ölçüde azalmış. Cuma Mescidi ise geçmişten günümüze ulaşabilen Müslümanlara ait tek dini yapı olarak ön plana çıkıyor. Bu mescit sıra dışı bir özelliğe sahip. İki mihraba sahip bu dini yapıda hem Sünni hem de Şii Müslümanlar aynı anda birlikte barış içinde ibadet edebiliyor. Eski Tiflis şifa arayanlar için de uğrak noktası. Kireçlenme, egzama ve kepek sorunlarına iyi geldiği düşünülen kükürtlü sularıyla ünlü Sülfür Banyolarının en bilineni Chreli Abano Hamamı. Şehrin bu kısmında gezerken kükürtlü suların buharlaşan kokularını alabiliyorsunuz. Zaten Tiflis'in anlamı da bu şifalı sularından gelen sıcak-ılık yer demek... 



 

Tiflis'te yönünüzü asla kaybetmezsiniz

Tiflis'te hem sağdan hem de soldan direksiyonlu araçların yaygın şekilde kullanıldığını görebilirsiniz. Trafik akışı sağ şeritten sağlanıyor. Bu durum bizim için biraz kafa karışıklığı yaratsa da hem sağdan hem de soldan direksiyonlu araç kullanımı bu ülkeye has bir durum.  Ayrıca şehirde sadece şerit çizgileri ile belirlenmiş çok büyük ve karmaşık kavşaklar bulunuyor. Araç kiralayanlar bu kavşaklardan geçerken çok dikkatli olmalı... 


Özgürlük Meydanı ve Rustaveli Caddesi

Tbilisi Liberty Square
Özgürlük Meydanı

Özgürlük Meydanı’ına çıktığınızda ise yakın tarihin çalkantılı olaylarını ve bir halkın özgürlük ve bağımsızlık isyanlarını duyumsuyorsunuz. İsmini Gürcülerin büyük şairi Şota Rustaveli’nden alan Tiflis’in en hareketli caddesine geldiğinizde ise adeta tarihi bir romanın sayfalarında dolaşıyormuş hissine kapılıyorsunuz. Parlamento binası önünde Sovyetler Birliği’ne; Ulusal Opera ve Tiyatro binasını gezerken Rus İmparatorluğu’na; Milli Eserler Müzesi’nde ise modern Gürcistan dönemine hızlıca geçiş yapıyorsunuz. Eski kentteki geleneksel Tiflis evlerinin ahşap balkonları sırtlarında bu kadim şehrin koca tarihini taşıyan ve birbirlerini zarifçe selamlayan kiliselere, sinagoglara ve camiye bakarken; başka bir açıdan gelecekteki Gürcistan’ı simgeleyen modern mimari binalara, Barış Köprüsü ve Televizyon Kulesi’ne tanıklık ediyor. Bunun yanında yeme-içme mekanlarının bulunduğu Jan Shardeni, Bambis Rigi, Erekle II caddelerinde yürürken şehrin tarihi dokusunun dimağınızda bıraktığı kiremit rengi tat bu caddelerdeki modern ve klasik müzik melodileriyle harmanlanıyor. Meidan Bazar adlı yer altı geçidi ise Gürcülerin geleneksel kıyafetlerinden hediyelik eşyalara, şaraplarından armutlu gazozlarına kadar çeşitli ürünler satın alabileceğiniz büyük bir pazara açılıyor. Tiflis’in sembolik mekanlarından Saat Kulesi’ni de mutlaka görmelisiniz. Kulenin içinde küçük bir kukla tiyatrosu var ve günde iki kez sabah ve akşam 7'de “Yaşam Çemberi” adlı bir kukla gösterisi oynatılıyor.


Saat Kulesi


 

 

Geleneksel Yemekler ve Mekanlar

Chaduna

Gürcistan’ın geleneksel mutfağına ait haçapuri ve hinkali yemeden buralardan dönmek büyük eksiklik olur. Yanlarında da yine buraya özgü armutlu gazozlarından onların deyimiyle Lemonade’den içmeden olmaz. Yemekten sonra tatlı niyetine bir şeyler canınız çekerse Kote Apkhazi Caddesinde mis gibi tarçın ve şeker kokularını takip edin. Lumier's Chimney Cake dükkanının önünde sıraya girmiş insanlar göreceksiniz. Orada Prag'ın meşhur trdelnik tatlısına benzeyen Tiflis'in ikonik dondurmalı baca kekinden mutlaka tatmalısınız. Tatlınızı yedikten sonra  aynı caddeden Özgürlük Meydanı'na yürüyün ve Rustaveli Caddesi'nde geçin. Bu cadde üzerindeki Ulusal Opera ve Tiyatro binasının tam karşısında yer alan KvartsCoffee'de kavhe molası verin. Buraya gelmişken kahvenizi içtiğiniz karton bardaklara mekanın sempatik çalışanına seçtiğiniz renkli kalemleriyle portrenizi çizdirirken keyifli bir sohbete de ortak olacaksınız.




Haçapuri & Hinkali

Daha sonra dilerseniz Tiflis'in ara sokaklarında gezintiye çıkın. Tedirgin olmayın çünkü Tiflis çok güvenli bir şehir. Gudiashivili Meydanı'na çıktığınızda restore edilmiş eski Tiflis evlerinin görsel şöleniyle karşılaşacaksınız. Burada da vakit geçirebileceğiniz güzel mekanlar bulunuyor. Ya da bizim yaptığımız gibi Tiflis'in ünlü mekanlarından biri olan Chaduna'ya kadar yolunuza devam edin. Chaduna bir apartman dairesi ancak içerisi çok hoş bir atmosfere sahip. Burada Gürcistan'ın geleneksel içkisi olan yüksek alkollü üzüm votkası Çaça'yı deneyebilirsiniz. Çaça tekila gibi tek seferde içiliyor. Ayrıca nefis Gürcü şaraplarından da tadabilirsiniz. Tiflis'te tüm mekanların kendi yapımları olan şarapları da menülerinde sunduklarını hatırlatalım.

 


Fabrika

Tbilisi Fabrika Hostel
Fabrika

'Fabrika' ise Tiflis'e gelenlerin en popüler uğrak mekanlarından biri. Adından da anlaşılacağı üzere Sovyet döneminde eski bir tekstil fabrikasıyken faaliyetine son verildikten sonra dünyanın en iyi hostellerinden birine dönüştürülmüş olarak günümüzde hizmet vermeyi sürdürüyor. İçerisinde büyük bir çalışma alanı bulunuyor. Avlusunda ise sıra sıra yeme-içme mekanlarını barındırıyor. Buradaki mekanlarda fiyatlar şehir merkezindekilere göre çok daha uygun. Burada ayrıca Gürcü biralarını ve şaraplarını dilediğinizce tadabilirsiniz. Binanın dışı ise oldukça güzel ve orijinal grafitilerle kaplı. Buraya gelen veya burada kalan grafiti sanatçıları kendi ifadelerini özgürce Fabrika'nın duvarlarına yansıtmış. Fabrika'da özgürlüğün ve gençliğin ruhunu hissedebiliyorsunuz. Buradaki avluda tıpkı Tiflis'in pek çok meydanı ve binasında olduğu gibi Avrupa Birliği ile Ukrayna bayrakları asılı. 

 



Tbilisi Europe Square
Avrupa Meydanı



Gürcistan Avrupa Birliği'ne adaylık statüsü kazanmış bir ülke. Ve bu yüzden kuzeydeki büyük komşusu Rusya'nın güdümüne girmeyi reddeden geniş bir halk kitlesi mevcut...





Kronoloji Abidesi'nden Tiflis Denizi'ne Bakış 
Gürcistan Tarihi Kronoloji Abidesi
Gürcistan Tarihi Kronoloji Abidesi




Şehir merkezine yirmi dakikalık mesafede yer alan Gürcistan Tarihi Kronoloji Abidesi Tiflis’e gelindiğinde kesinlikle kaçırılmaması gereken bir mekan. 1985 yılında yapımına başlanmış fakat hiçbir zaman tamamlanamamış bu benzersiz anıt, Gürcistan’daki 3000 yıllık Gürcü egemenliğini ve 2000 yıllık Hıristiyanlığı anmak için tasarlanmış. Gürcistan’ın tüm tarihinin sembolize edildiği anıtta, boyları 30-35 metre arasında değişen 16 sütun bulunuyor. Anıtın merdivenlerinin bulunduğu ana giriş enfes bir manzara sunuyor. Anıtın arka kısmından ise  Gürcülerin Tiflis Denizi olarak adlandırdıkları yapay gölün muhteşem manzarası sizi karşılarken ‘Bir Gürcistan Rüyası’nın gökyüzüyle buluşan maviliği sizi kendisine doğru çekiyor.


Tiflis Denizi
Tiflis Denizi

 

 

 

 

 

KUMLUCA'DA BİR HAFTA SONU KAMPI: ARIKAYASI ŞELALESİ SU YÜRÜYÜŞÜ

Önce bir yağmur damlası düştü. Sonra ikincisi... Sonra bir baykuş öttü. Gecenin tam üçüydü ya da ikisiydi... Zamanın akışı o anlarda belli b...