Gürcistan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gürcistan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Temmuz 2024 Cumartesi

BİR GÜRCİSTAN RÜYASI II: BATUM

Gürcistan'a bağlı Acara Özerk Cumhuriyeti'nin Başkenti olan Batum doğal ve tarihi güzellikleri ile her yıl binlerce turisti ağırlıyor.  Stratejik bir liman ve ticaret merkezi olan bu zengin kent şimdilerde büyük yatırımlarla ve dikey mimari projeleri ile yükselirken 'Karadeniz'in Dubai'si olmaya aday görünüyor.

Adjara, Acara, Batum



Tiflis'ten ayrılmanın vakti geldi. Son günümüzde şehirde görmek istediğimiz önemli müzeleri ve diğer mekanları gezdik. Turistik gezi otobüsü ile son bir şehir turu attıktan sonra, ara sokaklara saptık. Güzel bir mekanda hafif atıştırmalıklar eşliğinde Gürcü şaraplarından tadarak keyifli bir akşam geçirdik. Saat hızla ilerledi ve bavullarımızı almak için kaldığımız otele geri döndük. Çünkü gece trenine iki biletimiz ve yeni bir yolumuz vardı. 
İstikamet: Batum.    

Saat 00.30'u gösterirken Batum'a gideceğimiz Gürcistan Demiryolları'na ait tren tam vaktinde harekete geçti. Yolculuğumuz yaklaşık 5 buçuk saat sürdü. Sabahın ilk ışıklarıyla beraber vagonlar yemyeşil dağların arasından sıyrılıp Karadeniz'in masmavi kıyılarına uzandı. Makinist "hadi uyanın biz geldik" der gibi trenin düdüğünü art arda çalarken sağımızdaki pencerelerden Batum tüm güzelliği ile kendini gösterdi. Trenden iner inmez kalacağımız otele geçtik ve bavullarımızı bırakıp tüm yorgunluğumuzu ve uykusuzluğumuzu unutturan palmiyelerle süslü geniş caddeleri ve sanki Karadeniz kıyılarında değilmişiz gibi hissettiren tropikal havası ile Batum'u adım adım dolaşmaya başladık.  

Batum'da da Tiflis'teki gibi hayat biraz geç başlıyor. Sabahın erken saatlerinde açık bir yer bulmanız çok zor. Biz de bu yüzden ilk olarak Batum'un sahil şeridine doğru yürüdük. Batum Bulvarı olarak adlandırılan, içerisinde parkların ve mekanların bulunduğu ve şehrin batısına doğru uzayıp giden sahil şeridinde insanlar sabah sporlarını yapıyordu. Etraf evcil hayvanlarını dolaştıranlar, bulvarın içinde birbirinden güzel park ve meydanlarda sabahın tazeliğinin ve sakinliğinin keyfini çıkaranlarla doluydu. 







Alfabe Kulesi

Batum Bulvarı'nda karşımıza çıkan ilk sembolik yapı ise Alfabe Kulesi oldu. 130 metre yüksekliğindeki kule çift sarmal deseninde DNA tasarımını birleştiriyor. Kule Gürcü Alfabesinin 33 harfini üzerinde taşıyor. Alfabe Kulesi ayrıca bu ülkenin insanlarının benzersizliğini de simgeliyor. Yapının üst kısımlarına doğru bir asansörle çıkılıyor. En üst kısmında ise  360 derece dönme özelliğine sahip nefis manzaralı bir restoran bulunuyor.  










Ali ve Nino Heykeli

Bir sonraki durağımız kentin belki de en ünlü sembolü olan Ali ve Nino Heykeli oldu. Azerbaycanlı Ali ile Gürcü kızı Nino'nun arasında geçen hüzünlü bir aşk hikayesini simgeleyen heykel Batum'a gelen turistlerin ilk uğrak noktalarının başında geliyor. Fotoğraflarda ve videolarda bu heykelin çok daha heybetli ve yüksek göründüğünü söyleyelim. 2010 yılında inşa edilmiş bu heykel sadece 8 metre yüksekliğinde. Ali ve Nino'nun beyaz perdeye de aktarılan efsanevi aşk hikayesini simgeleyen heykel aynı zamanda doğu ve batının sınırlarını ortadan kaldıran önemli bir sanat eseri olarak kabul ediliyor. 

Ali ve Nino Heykeli





Ali ve Nino'yu simgeleyen ve kavuşamadıkları için kolları olmayan heykeller belirli saat aralıklarında birbirlerine doğru yaklaşmaya başlıyor. Bir süre sonra hiç değmeden birbirlerinin içinden geçerek tekrar ayrılıyorlar. Bu ana şahit olmak isteyenler heykelin etrafında büyük bir kalabalık oluşturuyor. Bir aşkın sonsuzluğunu simgeleyen bu sanat eserini izlemek gerçekten de insanı duygulandırıyor.






Batum Bulvarı ve Sahil Şeridi

Batum, Gürcistan’ın yazlık merkezi. Buranın tadını en güzel ilkbahar ve yaz aylarında çıkarabilirsiniz. Eğer yaz mevsiminde bu şehre geldiyseniz denize girmek için upuzun sahili sizi bekliyor. Plajda ve Batum Bulvarı boyunca keyifle vakit geçirebileceğiniz kafeler ve restoranlar mevcut. Hava ve denizin durumu müsaitse dilerseniz kendiniz bir tekne kiralayabilir ya da büyük gezi tekneleriyle keyifli bir deniz turuna çıkabilirsiniz. Ayrıca su sporlarını da yapabileceğiniz sayısız imkan sunuyor size bu şehir. Yine sahil şeridindeki belirli noktalardan bisiklet ya da scooter kiralayabilir, etrafı yemyeşil bitki örtüsüyle kaplı olan ve denize açılan bisiklet yollarında pedal çevirerek gezintiye çıkabilirsiniz. Dört bir tarafı yeşillikler içindeki ahşap mimarisiyle Batum Yazlık Tiyatrosu da görülmeye değer. Eğer vaktiniz olursa yaz ayları boyunca bu tiyatroda sergilenen birbirinden güzel oyunları izleme fırsatı bulabilirsiniz. Komşumuz Gürcistan'da kültür-sanat faaliyetlerine büyük önem veriliyor. 




Batum Bulvarı içerisinde yer alan bambu ormanı ve botanik parkları insanı masalsı bir atmosfere sürüklüyor. Binbir çeşit bitkinin bulunduğu alan içerisinde birbirinden güzel heykelleri de görme fırsatı bulabilirsiniz. Batum için heykeller şehri demek yanlış olmaz. Heykellerin hikayelerine üzerlerindeki QR kodları okutup kolayca ulaşabiliyorsunuz. Bazı sanat eserlerinin ve kültürel mekanların bilgilendirme levhalarında Türkçe açıklamaların da yer aldığını hatırlatalım. Batum Bulvarı'ndaki Anıt Alanı'na geldiğinizde harika fotoğraflar çekebileceğiniz Yunan ve Roma dönemini yansıtan sütunları, büstleri ve yine birbirinden güzel heykelleri göreceksiniz. Buralarda dolaşırken Fransız tarzının esintilerini taşıyan bulvarın ve yemyeşil parkların oluşumunda çok büyük katkısı bulunan Michael D'Alfons heykelinin yanındaki boş sandalyeye oturup onunla hatıra fotoğrafı çektirmeyi de unutmayın.




Batum sahili boyunca hediyelik eşya satın alabileceğiniz çok sayıda mekan bulunuyor. Satıcıların çoğu Türkçe biliyor. Bir şeyler almaya karar verdiğinizde indirim için pazarlık yapmayı unutmayın. Yine bu alanda bulunan 55 metre yüksekliğindeki panoramik dönme dolaba da mutlaka binin ve bu çocukluk eğlencesini kaçırmayın. Oldukça yavaş hareket eden bu dönme dolap turunu yaklaşık 10 dakika gibi bir sürede tamamlıyor. Dönme dolabın en yüksek noktasına geldiğinizde adrenalini yüksek bir an yaşıyorsunuz. Aşağıda kıpır kıpır görünen Miracle Park alanı ile rengarenk uzayıp giden Batum sahilinin ve masmavi Karadeniz'in nefes kesici güzellikteki manzarasının keyfini doyasıya yaşıyorsunuz. 



Avrupa Meydanı


Avrupa Meydanı 

Avrupa Medyanı Batum'un en merkezi noktası, bir nevi buraya şehrin kalbi de diyebiliriz. Oldukça büyük bir alanı kaplayan bu meydan turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerin başında geliyor. Meydanın etrafını saran binalar Avrupa şehir mimarisinin özelliklerini taşıyor. Bu meydanın her bir köşesinden ayrı ayrı fotoğraf çektiğinizde sanki bambaşka zamanlarda ve şehirlerde yolculuk etmiş gibi oluyorsunuz. Turistlerin yoğun ilgi gösterdiği meydanda elinde altın koyun postu tutan büyük bir Medea Heykeli yer alıyor. Meydanın bir diğer ucunda Prag'takinin bir benzeri olan Astronomik Saat sizi bekliyor. Meydanda bulunan ve gece renklendirilen havuzun fıskiyelerinin oyunlarıyla ıslanmamayı başarıp fotoğraf çektirmek ise çok eğlenceli. Avrupa Meydanı ve yakın çevresinde kentin en iyi restoran ve kafelerinin de yer aldığını belirtelim. Buradaki mekanlarda dünya mutfağının birbirinden lezzetli yemeklerini tadabileceğiniz gibi geleneksel Gürcü yemeklerinin ve şaraplarının da tadına bakabilirsiniz. 



Bu meydana çıkan caddelerde dikkatimizi çeken en güzel şey ise kaldırım kenarlarındaki saksıların üzerine monte edilmiş şekilde bulunduğunuz caddenin eski halinin görünümünü yansıtan fotoğrafları ve o cadde ile ilgili bilgi metinlerini içeren levhaların yapılmış olmasıydı. Kent hafızasını diri tutmak için yapılan bu uygulamanın git gide birbirinin kopyasına dönüştürülen kentlerimizin önemli tarihi cadde ve sokakları için de uygulanması iyi bir fikir olabilir.   





Poseidon Heykeli

Poseidon Heykeli ve Neptün Çeşmesi Batum Tiyatro Meydanı'ndan yer alıyor. Bu anıtsal eserler kenti ziyaret edenler tarafından büyük ilgi görüyor. Heykelin hemen arkasında Batum Ulusal Tiyatrosu'nun ihtişamlı binası yükseliyor. Tiyatro binası ile çeşme üzerinde yükselen Poseidon Heykeli birbirlerinden farklı dönemlere ait olsalar da estetik uyum açısından harika örnekler olarak fotoğraf karelerinizi süslüyor. Kentte Antik Yunan ve Batı esinlenmesi eserler göze çarpıyor. Gürcistan, Batum'daki yakın döneme ait mimari eserlerine de bakıldığında yüzünü büyük ölçüde Batı'ya dönmüş bir ülke görüntüsü veriyor. Ancak Poseidon Heykeli'nin bulunduğu meydanın çevresindeki Sovyet döneminden kalma binaların balkonlarından ülkenin geçmişi size adeta el sallıyor.       


Pizza Squara Batum


Piazza Meydanı

Batum'a gelen turistlerin en çok merak ettiği ve ziyaret ettiği eğlenceli mekanların başında Piazza Meydanı geliyor. Burada sanki İtalya'dan esen bir rüzgara kapılmış gibi hissediyorsunuz. Çünkü bu meydanın ismi de mimarisi de İtalya'dan esinlenilmiş. Birbirinden güzel kafe ve restoranların yer aldığı meydanda kısa bir mola verip kahvenizi ya da şarabınızı yudumlarken, denizden gelen hafif bir esintinin caz tınıları ile birbirine karıştığı harika bir akşamüstü geçirebilirsiniz. Etrafınızdaki hareketlilik size popüler bir mekanda olduğunuzu her defasında hissettiriyor. Piazza Meydanı'ndaki saat kulesi ise şık bir otel olarak hizmet veriyor ve şehrin her yanından görülebilen Batum'un en önemli simgelerinden biri olma özelliğini taşıyor. 


Acara Sanat Müzesi


Acara Sanat Müzesi

Batum'da ziyaret edebileceğiniz çok sayıda müze mevcut. Zamanımız kısıtlı olduğundan dolayı sadece Acara Sanat Müzesi'ni ziyaret etme fırsatı bulabildik. Müzeyi gezebilmek için ya girişten ya da online olarak bilet satın alabiliyorsunuz. Sizi ilk olarak ahşap trabzanlı büyük bir merdiven karşılıyor. Müzenin üst katına doğru çıkarken dikey sütunlar size aynı zamanda tarihi bir mimari yapının içinde olduğunuzu fısıldıyor. İçeride çağdaş Gürcü sanatının birbirinden etkileyici ve önemli eserleri sergileniyor. Üst kata çıktığınızda sizi harika bir sanat eseri olan İtalyan heykeltıraş Emilio Santarelli'nin "Peri ve küçük Faun" adlı heykel kompozisyonu  karşılıyor. Müze sürekli ve geçici sergilere ev sahipliği yapıyor.


Arga Cable Car
#ArgoCableCar


Argo Teleferik

Batum'a gelip de Argo Teleferik'e binip Anuria Dağı'nın zirvesine çıkmadan olmazdı. Miracle Park'taki kalkış istasyonundan Anuria Dağı'ndaki varış istasyonuna kadar yaklaşık 2.5 km boyunca havada asılı kalıyorsunuz. Teleferikte 252 metre yükseklikte yaklaşık 15 dakika boyunca çok düşük bir hızda seyahat ediyorsunuz. Bir anda şehir merkezi kuş bakışı olarak ayaklarınızın altına seriliyor. Yükseklik korkusu olanlar için bu teleferiğe binmek doğrusu büyük cesaret ister. Caddelerin ve binaların üzerinden geçerken nefis bir şehir manzarasına tanıklık ediyorsunuz. Ancak teleferik rüzgardan sallandıkça yüksek bir dairenin balkonuna ya da tepedeki bir evin bahçesine düşecekmişsiniz gibi bir korkuya kapılıyorsunuz. 





Bir tarafınızda Batum Limanı ve alabildiğine Karadeniz'in gökyüzüyle karışan maviliği; diğer tarafınızda da şehirden uzak yemyeşil dağlarda sıra sıra dizilmiş evler sanki size gülümsüyor. Teleferik şehir merkezinden bir süre sonra tamamen uzaklaşıyor ve şehir tepelerin ardında kayboluyor. Küçük bir ormanın üstünden geçtikten sonra yolculuk nihayet sona eriyor ve Sputnik Tepesi'ni adımlamaya başlıyoruz. 




İlk olarak iniş istasyonunun bulunduğu binada hediyelik eşyaların satıldığı bir alana çıktık. Ardından birbirinden güzel kafe ve restoranların yer aldığı bölüme geçtik. Burada kısa bir mola verdikten sonra seyir terasına çıkıp harika bir Batum manzarasına karşı fotoğraf çekip anı ölümsüzleştirdik. Daha sonra istasyonun bulunduğu binanın alt katına inen merdivenlerden grafiti ile süslenmiş duvarlarda pozlarımızı verdik. Şehrin en doğusundan en batısına kadar uzanan mükemmel manzaranın tadını çıkarmak için bir süre seyre daldık. Ardından şehir merkezine geri dönmek için yeniden teleferik istasyonunun yolunu tuttuk. Bu maceradan çok büyük keyif aldığımızı söylemeliyim.   



Nuri Gölü

Batum hikayesi olan mekanları içerisinde barından bir şehir. Nurigele ya da Nuri Gölü de bunlardan biri. Batum Bulvarı'nın devamında Karadeniz sahiline paralel olarak uzanan bu yapay gölün kenarı şehrin en hareketli açık alanlarından biri. Burada yürüyüş yapabilir, temiz havayı içinize çekip bir süre dinlenebilir, balık tutabilir ya da göl kenarında bulunan eğlence mekanlarında vakit geçirebilirsiniz. 




Nuri Gölü'nün hikayesine gelince: Efsaneye göre Nuri isimli küçük bir bebek bu gölde boğulmuş ve annesi sürekli bu göle gelip ‘Nuri seni bekliyorum’ manasında ‘Nuri Geli’ dermiş.


Mc Donald's


Dünyanın En İlginç Mc Donalds Binası ve Ters Ev

Batum'da uzay mekiği şeklindeki Mc Donalds binası mimari özellikleri nedeniyle hayatımda gördüğüm en ilginç yapılardan biri. Mimar Giorgi Kmaladze akaryakıt istasyonunu ve restoranı bir arada tasarlamış. Bu ilginç mimari yapı 2013 yılında geometrik bina ödülüne layık görülmüş. Akaryakıt istasyonunun üstünü kapatan ve öne doğru uzayan üçgen kısım restorana ait peyzaj alanı olarak değerlendirilmiş. Batum'daki bir diğer ilginç yapı ise Mc Donals binasına çok yakın bir mesafede bulunan Ters Ev. Restoran olarak hizmet veren bu ilginç yapı fotoğraf meraklılarının önemli uğrak noktalarından biri.




Karadeniz'de bir Dubai

Batum'da Sovyet döneminden kalan eski yüksek binalar Karadeniz'e karşı zaman yorgunu halleriyle bakım ve yenilenmeyi bekliyor. Bu binaların balkonlarındaki tahribata karşı aynı renkte plastik kaplama kullanılarak önlem alınmaya çalışılmış. Eski kent bölgesinde geleneksel mimari yapılar yoğunluğu oluşturuyor. Kentin batısına doğru gittiğinizde ise gökyüzüne uzanan binalar ve yeni açılan geniş bulvarlarla karşılaşıyorsunuz. Gelir seviyesindeki eşitsizlik kent mimarisine de aynı oranda yansımış. Ayakta zor duran ve çamaşırların hiç eksilmediği renkli balkonların bulunduğu binaların hemen yanında dikey mimari örnekleri olan yeni gökdelenler yükseliyor. Sovyet mimarisi örneği panel binalar eski caddeler boyunca uzanıyor. Kentin batı yakasında ise otelleri, alıveriş merkezlerini, ofisleri, casino'ları ve diğer eğlence mekanlarını bünyesinde barından adeta yepyeni bir şehir yükseliyor. Geniş caddeler ve bulvarlarda gezinenlerin profillerine bakınca şehrin geri kalanından çok daha zengin bir muhitte dolaştığınızı anlıyorsunuz. Yapımı sürdürülen yüksek katlı onlarca konut da Karadeniz'de yeni bir Dubai örneğinin hızla yükseldiğinin en net göstergesi. 




Ve İlginç Şeyler  

Batum'da caddelerde dolaşan tamponsuz otomobiller çok dikkatimizi çekti. Biraz sorup araştırınca nedeninin trafik kazalarından kaynaklanmadığını öğrendik. Gürcistan ikinci el otomobil cenneti. Avrupa'dan çok sayıda kullanılmış otomobil sıfır gümrükle ithal ediliyor. Çoğu lüks olan bu araçlar burada ucuz fiyatlara satılıyor.  Türkiye'de araç parçaları çok pahalı olduğundan ikinci el alınan bu araçların parçaları Türkiye'deki alıcılara satılıyor. Tamponunu-farını satan komşu satın aldığı aracını böylelikle bedavaya getirmiş oluyor. :) Ayrıca parça hırsızlığının da buralarda çok yaygın olduğu söyleniyor. 




Gürcistan doğa turizmi ile de ön plana çıkan bir ülke. Bu ülkedeki bir sonraki turumuzda Kafkasya'nın doğal ve tarihi zenginlikleriyle dolu yeni bir 'Gürcistan Rüyası'nda uyanmak en büyük isteklerimiz arasıında...

Teşekkürler Dünya!


  

























29 Haziran 2024 Cumartesi

BİR GÜRCİSTAN RÜYASI : TİFLİS

 

Gürcistan tarihi, coğrafi ve kültürel zenginlikleriyle son yılların en popüler ve alternatif turizm destinasyonlarından biri haline geldi. Ülkenin kalbi konumundaki binlerce yıllık tarihi yapılarıyla ünlü Başkent Tiflis ise başlı başına bir kültür mozaiği…


Gürcistan Parlamentosu
Parlamento Binası
 

Gürcistan yaklaşık dört milyonluk nüfusuyla oldukça küçük bir ülke gibi görünse de eski krallık dönemlerinden günümüzdeki Gürcistan Cumhuriyeti'ne dek uzanan  büyük bir tarihi geçmişe ev sahipliği yapıyor. Bu ülke son yıllarda bir taraftan ABD ve AB diğer taraftan Rusya'nın çekiştirip durduğu, siyasi tansiyonun yükselerek zaman zaman Başkentteki Özgürlük Meydanı’na taştığı zorlu süreçlerden geçti. Savaşlar, işgaller ve istilalarla tahribata uğrasa da Tiflis her defasında kendi küllerinden doğmayı başarmış bir şehir


Tiflis Barış Köprüsü
BARIŞ KÖPRÜSÜ

Gürcistan'a vizesiz ve pasaportsuz sadece yeni çipli TC kimlik kartınızla seyahat edebiliyorsunuz. Tiflis’i adımlamaya başladığınızda dikkatinizi çekecek belki de ilk şey caddelerde yaya geçidinin olmaması. Yaya kaldırımları altgeçitlerle birbirlerine bağlanıyor. Şehir adeta size ‘Aceleciliği geldiğin yerde bırak; beni yavaş yavaş adım adım dolaş” diye fısıldıyor.

 



Tiflis'te İki Gün

Tiflis Metekhi Kilisesi
Mektekhi Kilisesi

Bir yandan tarihi Kura Nehri kenarında uçurumlarla ayrılan kayanın üzerindeki Metekhi Kilisesi’nin taşlarında 4. yüzyıla dokunurken, diğer yandan şehre hakim bir başka tepe üzerine kurulu dünyanın en büyük dini yapılarından biri olan Sameba Katedrali’nde yakın döneme ait en ihtişamlı dini mimarinin görkemli atmosferine tanıklık ediyorsunuz. Buraları ziyaret etmeniz için katı kurallar koyulmamış. Sizden istedikleri sadece ibadet edenler içerideyken saygılı davranmak ve kıyafetlerinize dikkat etmek. Savaş ve çatışmalarla örülü tarihe sahip Kafkas coğrafyasının en çok özlemini çektiği şey hala “Barış”. Bu yüzden Tiflis’teki Barış Köprüsü’nün sembolik önemi çok büyük. Orijinal bir mimariye sahip köprü İtalyan mimar Michel De Lucchi tarafından tasarlanmış. Modern mimarinin eşsiz örneklerinden biri olan köprü turistlerin ilk uğrak noktalarından biri. Özellikle gece ışıklandırması görülmeye değer. Kentin kurucusu Kral Vahtang Gorgasali'nin ata binmiş heybetli heykeli tam karşısındaki Narikala Kalesi’ni selamlıyor. Kaleye çıkmak için bindiğimiz teleferik Eski Tiflis’i ve Kura Nehri kıyılarını eşsiz manzarası eşliğinde adeta ayaklarınızın altına seriyor. Narikala Kalesi yüzyıllarca bu kadim kenti savunmak ve gözlem için kullanılmış. Savaşlar ve depremler nedeniyle bir kısmı tahribata uğramış olsa da Gürcüler için önemi çok büyük. Turistler bu kaleye uğramadan dönmüyor. 

Gürcistan'ın Annesi: Kartlis Deda

Tiflis Kartlis Deda Heykeli
Kartlis Deda Heykeli

Hemen ilerisinde ise ‘Gürcistan’ın Annesi’ Kartlis Deda yükseliyor.     Tiflis'in kuruluşunun 1500. yıldönümünde dikilen bu heykel 20 metre   yüksekliğinde. Heykelin bir elinde, dost olarak gelenlere şarap sunmak için büyük bir kâse; diğer elinde ise düşman olarak gelenlere karşı kullanmak üzere bir kılıç bulunuyor. Şarap demişken üzümden bahsetmemek olmaz. Üzüm bağları bu ülkenin can damarları. Gürcistan topraklarında binlerce yıldır üzüm yetiştiriciliği ve şarap üretimi aralıksız sürüyor. Gürcü alfabesindeki harfleri üzüm salkımlarını andıran şekillere benzetmemiz tesadüf olmasa gerek. Kale gezisinden sonra binlerce farklı bitki türüne ev sahipliği yapan Botanik Bahçesi’nde biraz yürüyüp solunmak ve aynı bahçede bulunan 42 metre yükseklikten akan şelalenin sesini dinlemek sizi şehirden uzak bambaşka bir yere gelmişsiniz gibi mutlu hissettiriyor. Botanik Bahçesi'nden çıkıp Eski Tiflis'in şiir gibi sokaklarında  yürürken başka hiçbir yerde bulamayacağınız şaraplı dondurmalardan tatmadan da olmaz.  

 



Kartlis Deda heykelinin fotoğrafını çekebilmek için doğru açıyı bulmalısınız. Çünkü elektrik kabloları gökyüzünü örümcek ağı gibi işgal etmiş durumda. Gürcülerin özellikle turistik bölgelerde altyapı yatırımlarını artırmaları gerekiyor.


Tiflis Kameba Katedrali
Sameba Katedrali


 

Cuma Mescidi

Cuma Mescidi

Tiflis için kültür mozaği bir şehir diyebiliriz. Şehir hala Perslerin, Emevilerin Selçukluların, Bizansın, Osmanlıların ve Rusların izlerini taşıyor. İslamiyet Gürcistan’a 7. Yüzyılda Araplar tarafından getirilmiş.  1578’de III. Murad döneminde Tiflis’in Osmanlı hakimiyetine girmesi ile şehirde Müslüman nüfus bir hayli artmış. Sovyet döneminde ise Müslüman nüfus büyük ölçüde azalmış. Cuma Mescidi ise geçmişten günümüze ulaşabilen Müslümanlara ait tek dini yapı olarak ön plana çıkıyor. Bu mescit sıra dışı bir özelliğe sahip. İki mihraba sahip bu dini yapıda hem Sünni hem de Şii Müslümanlar aynı anda birlikte barış içinde ibadet edebiliyor. Eski Tiflis şifa arayanlar için de uğrak noktası. Kireçlenme, egzama ve kepek sorunlarına iyi geldiği düşünülen kükürtlü sularıyla ünlü Sülfür Banyolarının en bilineni Chreli Abano Hamamı. Şehrin bu kısmında gezerken kükürtlü suların buharlaşan kokularını alabiliyorsunuz. Zaten Tiflis'in anlamı da bu şifalı sularından gelen sıcak-ılık yer demek... 



 

Tiflis'te yönünüzü asla kaybetmezsiniz

Tiflis'te hem sağdan hem de soldan direksiyonlu araçların yaygın şekilde kullanıldığını görebilirsiniz. Trafik akışı sağ şeritten sağlanıyor. Bu durum bizim için biraz kafa karışıklığı yaratsa da hem sağdan hem de soldan direksiyonlu araç kullanımı bu ülkeye has bir durum.  Ayrıca şehirde sadece şerit çizgileri ile belirlenmiş çok büyük ve karmaşık kavşaklar bulunuyor. Araç kiralayanlar bu kavşaklardan geçerken çok dikkatli olmalı... 


Özgürlük Meydanı ve Rustaveli Caddesi

Tbilisi Liberty Square
Özgürlük Meydanı

Özgürlük Meydanı’ına çıktığınızda ise yakın tarihin çalkantılı olaylarını ve bir halkın özgürlük ve bağımsızlık isyanlarını duyumsuyorsunuz. İsmini Gürcülerin büyük şairi Şota Rustaveli’nden alan Tiflis’in en hareketli caddesine geldiğinizde ise adeta tarihi bir romanın sayfalarında dolaşıyormuş hissine kapılıyorsunuz. Parlamento binası önünde Sovyetler Birliği’ne; Ulusal Opera ve Tiyatro binasını gezerken Rus İmparatorluğu’na; Milli Eserler Müzesi’nde ise modern Gürcistan dönemine hızlıca geçiş yapıyorsunuz. Eski kentteki geleneksel Tiflis evlerinin ahşap balkonları sırtlarında bu kadim şehrin koca tarihini taşıyan ve birbirlerini zarifçe selamlayan kiliselere, sinagoglara ve camiye bakarken; başka bir açıdan gelecekteki Gürcistan’ı simgeleyen modern mimari binalara, Barış Köprüsü ve Televizyon Kulesi’ne tanıklık ediyor. Bunun yanında yeme-içme mekanlarının bulunduğu Jan Shardeni, Bambis Rigi, Erekle II caddelerinde yürürken şehrin tarihi dokusunun dimağınızda bıraktığı kiremit rengi tat bu caddelerdeki modern ve klasik müzik melodileriyle harmanlanıyor. Meidan Bazar adlı yer altı geçidi ise Gürcülerin geleneksel kıyafetlerinden hediyelik eşyalara, şaraplarından armutlu gazozlarına kadar çeşitli ürünler satın alabileceğiniz büyük bir pazara açılıyor. Tiflis’in sembolik mekanlarından Saat Kulesi’ni de mutlaka görmelisiniz. Kulenin içinde küçük bir kukla tiyatrosu var ve günde iki kez sabah ve akşam 7'de “Yaşam Çemberi” adlı bir kukla gösterisi oynatılıyor.


Saat Kulesi


 

 

Geleneksel Yemekler ve Mekanlar

Chaduna

Gürcistan’ın geleneksel mutfağına ait haçapuri ve hinkali yemeden buralardan dönmek büyük eksiklik olur. Yanlarında da yine buraya özgü armutlu gazozlarından onların deyimiyle Lemonade’den içmeden olmaz. Yemekten sonra tatlı niyetine bir şeyler canınız çekerse Kote Apkhazi Caddesinde mis gibi tarçın ve şeker kokularını takip edin. Lumier's Chimney Cake dükkanının önünde sıraya girmiş insanlar göreceksiniz. Orada Prag'ın meşhur trdelnik tatlısına benzeyen Tiflis'in ikonik dondurmalı baca kekinden mutlaka tatmalısınız. Tatlınızı yedikten sonra  aynı caddeden Özgürlük Meydanı'na yürüyün ve Rustaveli Caddesi'nde geçin. Bu cadde üzerindeki Ulusal Opera ve Tiyatro binasının tam karşısında yer alan KvartsCoffee'de kavhe molası verin. Buraya gelmişken kahvenizi içtiğiniz karton bardaklara mekanın sempatik çalışanına seçtiğiniz renkli kalemleriyle portrenizi çizdirirken keyifli bir sohbete de ortak olacaksınız.




Haçapuri & Hinkali

Daha sonra dilerseniz Tiflis'in ara sokaklarında gezintiye çıkın. Tedirgin olmayın çünkü Tiflis çok güvenli bir şehir. Gudiashivili Meydanı'na çıktığınızda restore edilmiş eski Tiflis evlerinin görsel şöleniyle karşılaşacaksınız. Burada da vakit geçirebileceğiniz güzel mekanlar bulunuyor. Ya da bizim yaptığımız gibi Tiflis'in ünlü mekanlarından biri olan Chaduna'ya kadar yolunuza devam edin. Chaduna bir apartman dairesi ancak içerisi çok hoş bir atmosfere sahip. Burada Gürcistan'ın geleneksel içkisi olan yüksek alkollü üzüm votkası Çaça'yı deneyebilirsiniz. Çaça tekila gibi tek seferde içiliyor. Ayrıca nefis Gürcü şaraplarından da tadabilirsiniz. Tiflis'te tüm mekanların kendi yapımları olan şarapları da menülerinde sunduklarını hatırlatalım.

 


Fabrika

Tbilisi Fabrika Hostel
Fabrika

'Fabrika' ise Tiflis'e gelenlerin en popüler uğrak mekanlarından biri. Adından da anlaşılacağı üzere Sovyet döneminde eski bir tekstil fabrikasıyken faaliyetine son verildikten sonra dünyanın en iyi hostellerinden birine dönüştürülmüş olarak günümüzde hizmet vermeyi sürdürüyor. İçerisinde büyük bir çalışma alanı bulunuyor. Avlusunda ise sıra sıra yeme-içme mekanlarını barındırıyor. Buradaki mekanlarda fiyatlar şehir merkezindekilere göre çok daha uygun. Burada ayrıca Gürcü biralarını ve şaraplarını dilediğinizce tadabilirsiniz. Binanın dışı ise oldukça güzel ve orijinal grafitilerle kaplı. Buraya gelen veya burada kalan grafiti sanatçıları kendi ifadelerini özgürce Fabrika'nın duvarlarına yansıtmış. Fabrika'da özgürlüğün ve gençliğin ruhunu hissedebiliyorsunuz. Buradaki avluda tıpkı Tiflis'in pek çok meydanı ve binasında olduğu gibi Avrupa Birliği ile Ukrayna bayrakları asılı. 

 



Tbilisi Europe Square
Avrupa Meydanı



Gürcistan Avrupa Birliği'ne adaylık statüsü kazanmış bir ülke. Ve bu yüzden kuzeydeki büyük komşusu Rusya'nın güdümüne girmeyi reddeden geniş bir halk kitlesi mevcut...





Kronoloji Abidesi'nden Tiflis Denizi'ne Bakış 
Gürcistan Tarihi Kronoloji Abidesi
Gürcistan Tarihi Kronoloji Abidesi




Şehir merkezine yirmi dakikalık mesafede yer alan Gürcistan Tarihi Kronoloji Abidesi Tiflis’e gelindiğinde kesinlikle kaçırılmaması gereken bir mekan. 1985 yılında yapımına başlanmış fakat hiçbir zaman tamamlanamamış bu benzersiz anıt, Gürcistan’daki 3000 yıllık Gürcü egemenliğini ve 2000 yıllık Hıristiyanlığı anmak için tasarlanmış. Gürcistan’ın tüm tarihinin sembolize edildiği anıtta, boyları 30-35 metre arasında değişen 16 sütun bulunuyor. Anıtın merdivenlerinin bulunduğu ana giriş enfes bir manzara sunuyor. Anıtın arka kısmından ise  Gürcülerin Tiflis Denizi olarak adlandırdıkları yapay gölün muhteşem manzarası sizi karşılarken ‘Bir Gürcistan Rüyası’nın gökyüzüyle buluşan maviliği sizi kendisine doğru çekiyor.


Tiflis Denizi
Tiflis Denizi

 

 

 

 

 

KUMLUCA'DA BİR HAFTA SONU KAMPI: ARIKAYASI ŞELALESİ SU YÜRÜYÜŞÜ

Önce bir yağmur damlası düştü. Sonra ikincisi... Sonra bir baykuş öttü. Gecenin tam üçüydü ya da ikisiydi... Zamanın akışı o anlarda belli b...