Boztepe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Boztepe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Eylül 2024 Pazar

KRALİÇE'NİN HAVUZU'NDA GEÇEN BİR GÜN

Eylül ayının son günlerindeyiz ama yazdan kalma sıcak bir hava var. Karadeniz ise tıpkı sakin bir gölün suları gibi durgun. Fırsat bu fırsat deyip hem biraz kürek çekerek spor yapmak hem de Amasra'yı bambaşka açıdan görmek için yeniden suyun üzerindeyiz. Bu Amasra kıyılarındaki ikinci kano etkinliğimiz. Bu kez bu güzel günde tarihi yarımadanın enfes manzarasının doyasıya keyfini çıkarmak için önce Küçük Liman'dan 'Kraliçe'nin Havuzu'na doğru açıldık. Tarih ve doğanın iç içe geçtiği kentin orijinal dokusunu bir kez daha hayranlıkla izledik. Boztepe kıyılarına doğru yöneldiğimizde 'denizin sokak çocuğu martılar' bize eşlik etti.



Küçük Liman'daki şezlonglarda Amasra sakinleri yerlerini almış. Bu güzel güneşli havanın tadını çıkarıyorlar. Kimi keyifli bir muhabbete kimisi de masmavi denizin ılık sularına dalmış. Plajda yağmurlu ve fırtınalı havadaki dalgalı denizin kıyıya getirip bıraktığı çalı çırpı ile denizin geri verdiği atıklar göze çarpıyor. Deniz atıkları sorunu yaşadığımız coğrafyanın en büyük sorunlarından birine dönüşmüş durumda. Önlem alınmazsa ve bu şekilde denizi kirletmeye devam edersek, ilerleyen yıllarda bu eşsiz kıyılarda yüzmek nostaljik bir anıya dönüşecek.




Küçük Liman

Kano ile açılmak için hazırlıklarımızı yaptık ama açılmadan önce sıcak havanın etkisi nedeniyle biraz serinlemek için kendimizi önce denize atalım dedik. Su kıyı şeridinde biraz bulanık gibiydi. Her hallerinden Amasra sakinlerinden birileri olduğu anlaşılan iki hanımefendiye denizde herhangi bir sorun olup olmadığını sorduk. Tüm yazı bu kıyıda geçirdiklerini ve biraz açıldığımızda suyun daha da güzelleşeceğini söylediler. Biz de onların dediklerini yaptık ve biraz açıldık. Küçük Liman'da ilk kez yüzdük. En başta turist kafileleri ve Küçük Liman'ı çevreleyen kafe ve restoranlarda oturanların "ah şimdi denizde yüzmek vardı" bakışlarını üzerimizde hissettik. 





Biraz yüzmek iyi geldi. Ardından kano ile bu tarihi kentin batı kıyılarını gezmeye geldi sıra. Küreklere asıldık ve kıyıdan ayrıldık. Kıyıdaki meraklı bakışlar yeniden üzerimizdeydi ve deniz manzarasında renkli bir kano görüntüsünü kaçırmak istemeyen kente turla gelen bazı misafirler hemen telefonlarına sarılıp bizi çekmeye başladılar. Belki de hiç bilmediğimiz sosyal medya hikayelerinin bir günlük isimsiz ünlüleri olduk.:) 






Kraliçe Amastris'in Havuzu: Direklikaya

İlk önce Direklikaya'ya doğru kürek çektik. Direklikaya bu güzel havanın tadını çıkartmak için güneşlenenler ile etrafında denize girmeyi tercih edenleri ağırlıyordu. Ayrıca kente gelen yabancı turistler de buradaki kule kalıntısının önünde en güzel tatil karelerinden birini yakalamak için sıra sıra fotoğraf çektiriyorlardı. Hemen karşımızda ise enfes güzellikteki Boztepe manzarası bizi kendisine doğru çekiverdi. 






Direklikaya liman havzasından 20 m denize doğru sokulan doğal bir kaya üzerine inşa edilmiş 7 m yüksekliğinde örme bir sütun. Bu sütun aslında eski dönemlerde limanı aydınlatmak ve gözetlemek için kullanılmış bir kulenin tarihi kalıntısı. Merdivenle çıkılan ahşap kulesi yıkılmış ve günümüze sadece taş örgülü yapısı kalmış durumda. Direklikaya'da denizle bağlantılı kare planlı bir havuz ile kayaya oyulmuş basamaklar ve mermerden bir iskele babası bulunuyor. Amasra halkı bu yapıyı 'Kraliçe Amastris'in hamamı' ya da  Kraliçe Amastris'in havuzu' şeklinde güzel bir yakıştırma ile tarif ediyor.(1) 




Boztepe 

Boztepe kıyılarına paralel kürek çekerken Sormagir Kalesi'nin devamı niteliğindeki tarihi sur kalıntılarını suyun üzerindeyken farklı bir açıdan görmek doğrusu ayrı bir keyifliydi. Zamanın, doğal afetlerin ve denizin tuzlu sularının tüm yıpratıcılığına rağmen tarihi dokunun önemli bir bölümünün günümüze kadar ayakta kalmış olması çok değerli ve önemli.



Amasra'nın en güzel genel manzara ve gün batımı fotoğraflarının vazgeçilmez adresi olan Boztepe aslında bir ada. Roma döneminde inşa edilen Tarihi Kemere Köprüsü bu adayı Amasra yarımadasına bağlıyor.  Tarihi Kemere Köprüsü'nü Boztepe adası ile birbirine bağlayan Sormagir Kalesi'nin kapısından-halkın tabiri ile Karanlıkyer'den geçildiğinde Amasra'ya gelenler için tarih ve doğal güzelliklerle dolu yeni bir pencere açılıyor. 




Amasra'nın nefes kesici Boztepe manzarasına şahitlik ederken kulağımızda adeta martı ve tekne seslerinin kayalıklara çarpa çarpa yükselerek oluşturduğu buram buram deniz kokan bir kent şarkısı yankılanıyor. Boztepe kıyıları boyunca uzanan tarihi kalıntıların bir kısmında bu tarihi dokuya uygun olmayan birtakım iyileştirme çalışmaları yapılmış olduğunu görüyoruz. Ancak bu tarihi doku tüm gizemini ve güzelliğini inatla korumak için kendini yemyeşil sarmaşık bitkileriyle adeta kamufle etmeye çalışıyor. Boztepe'nin en uç kısmından açık denize doğru küreklere daha sıkı asılıyoruz. 




Doğal liman havzasından ayrıldığımız için burada su seviyesi birdenbire yükseliyor. Boztepe'nin arka kısmını oluşturan yüksek kayalıklar sanki zamanın usta bir marangoz gibi vurduğu acımasız zımpara izlerini üzerlerinde taşıyor. Denize doğru uzayan bir kayalığın üzerinde ise sanki görünmez bir el tarafından oraya koyulmuş gibi duran küp şeklindeki büyük kaya parçası dikkatimizi çekiyor. Kayalıkların arasından kano ile geçerken dilek tutmayı da ihmal etmiyoruz.:)




Ufukta bize doğru gelen Sahil Güvenlik botunu fark ediyoruz. İyice yaklaşıp bir süre paralel şekilde ilerleyip bizi takip ediyor. Can yeleklerimizi sorarlarsa zaten yanımızda. Yönümüzü Küçük Liman'ın göl gibi durgun sularına doğru çevirdiğimiz için bir sorun olmayacağını anlıyoruz. Bir süre sonra Sahil Güvenlik yanımızdan ayrılıp açık denize doğru geri dönüyor. 




Hafta sonunda havanın güzel olması Amasra'ya çok sayıda misafirin gelmesi demek. Küçük Liman'da gezi tekneleriyle tura çıkmış çok sayıda turist var. Bazıları bize el sallıyor ve fotoğraflarımızı çekiyorlar. Küreklerimizi sallayarak karşılık veriyoruz biz de. Boztepe kıyılarında yavaş yavaş ilerlerken Amasra'nın meşhur kedilerinin kayalıkların üzerinden bizi takip etmeye çalıştıklarını fark ediyoruz. Sevimli dostlarımız meraklı gözleriyle bize bakıp kayalıkların üzerinden atlaya zıplaya gelebildikleri yere kadar bize eşlik etmeye çalıştılar.



Ve şimdi sıra yaz başından bu yana hayalini kurduğumuz şeyi gerçekleştirmeye geldi. Tarihi Kemere Köprüsü'ne iyice yaklaştık. Köprünün üstündekiler meraklı bakışlarla bizi izliyor ve bir yandan da fotoğraf ve video çekiyorlar. Bu tek gözlü köprüye yaklaştıkça rüzgar tam karşımızdan esmeye başlıyor. Köprünün hemen önünde fırtınanın taşıdığı kum birikintisi küçük dalgalar oluşturuyor. Köprünün altından geçmeye başlıyoruz. O an tuhaf bir heyecan duyuyoruz. Köprünün altından geçerken sanki başka bir boyuta geçiyoruz. Bir güzellikten çıkıp bir başka güzelliğin içinde buluyoruz kendimizi... 








Kemere Köprüsü Boztepe'deki Sormagir Kalesi’ni Amasra'daki Zindan Kalesi'ne bağlayan tek gözlü  köprüdür. Roma döneminde inşa edilen köprünün 8. ve 9. yüzyıllarda Bizans döneminde tadilat gördüğü düşünülüyor. Köprünün restorasyon çalışmaları 2014 yılında tamamlandı.   




Karşımızda bu kez Tavşan Adası'nın eşsiz güzelliği... Fakat deniz burada biraz dalgalı olduğundan dolayı fazla uzaklaşmadan geri dönmeye karar veriyoruz. Tarihi Kemere Köprüsü'nün altından tekrar geçip Küçük Liman'a geri dönüyoruz. Bir hayali daha gerçekleştirmiş olmanın büyük mutluluğu ile yavaş yavaş kıyıya doğru kürek çekiyoruz.




Tavşan Adası (Büyükada) Amasra'nın en önemli doğal simgelerinden biri. İsmini üzerinde yaşayan tavşanlardan alıyor. Amasra'dan 150-200 m açıkta konumlanmış olan bu ada bir dönem bir kiliseye ve manastıra ev sahipliği yapmış. 8. yy başında Ortodoks Patriği olan Kyros'un burada uzun bir zaman yaşadığı saptanmış. Buradaki bazı tarihi kalıntılar maalesef defineciler tarafından tahrip edilmiş. (2)



Amasra'da oldukça farklı ve güzel bir gün geçirdik. Bu bizim için harika bir deneyimdi. Su üstündeki mini kültür turumuzun ardından onlarca güzel fotoğraf ve video ile kano günlüğümüze yeni bir anı daha eklemiş olduk. Gün boyu dilimizde olan şarkıyı da altta paylaşıyorum. 

Teşekkürler Dünya!

"Martılar ki sokak çocuklarıdır denizin...."
Can Yücel

Değerli Tarihçi Necdet Sakaoğlu'na saygı ve minnetle...






Kaynak:

(1) Necdet Sakaoğlu - Kraliçe'nin Kenti Çeşm-i Cihan Amasra (Direklikaya)
(2) Necdet Sakaoğlu - Kraliçe'nin Kenti Çeşm-i Cihan Amasra (Büyükada'daki Kilise-Manastır)






KUMLUCA'DA BİR HAFTA SONU KAMPI: ARIKAYASI ŞELALESİ SU YÜRÜYÜŞÜ

Önce bir yağmur damlası düştü. Sonra ikincisi... Sonra bir baykuş öttü. Gecenin tam üçüydü ya da ikisiydi... Zamanın akışı o anlarda belli b...